yakın tarihimizin pek bilinmeyen, hatırlanmayan kahramanlık örneklerinden biridir.
1985 yılının ilkbaharında iran-ırak savaşı son hızıyla devam etmektedir.
18 mart 1985’te saddam hüseyin bir gün sonra iran’a hava saldırısı başlatacağını, askeri-sivil hedef göstermeksizin iran hava sahasındaki her şeyi vuracaklarını tüm dünyaya duyurmuştu.
tüm dünya iran’da bulunan vatandaşlarının tahliyesine başlamıştı.
tabi iran’da pek çok yabancı bulunuyor, çalışıyordu. avrupa’dan onlarca uçak kalkmış, iran’daki avrupalıları tahliye etmeye başlamıştı.
lakin tahran’da bulunan nissan fabrikasında çalışan 215 japon vatandaşı iran’dan çıkmayı başaramamış, kendilerini savaş hattının dışına taşıyacak bir vasıta bulamamışlardı.
japonya’nın tahran büyükelçisi ülkesinden uçak talep etmiş, lakin japonya’ya ait hava yolları şirketleri iran ve ırak’tan herhangi bir garanti alamadıkları için tahran’a uçmayı reddetmişlerdi. keza avrupalı hava yolları şirketleri de buna yanaşmamıştı.
japonya’nın tahran büyükelçisi yutaka nomura çaresiz bir şekilde türkiye’nin tahran büyükelçisi ismet birsel’i arayarak durumu anlattı ve “türk hava yollarının tahran’a özel sefer düzenleyip düzenleyemeyeceğini” sordu.
büyükelçi ismet birsel durumu ankara’ya, başbakan turgut özal’a bildirdi. turgut özal bir süre tereddüte düştüyse de uçak göndereceğini söyledi.
saddam hüseyin’in saldırı yapacağını söylediği zamana 24 saatten az bir süre kala ismet birsel, japon meslekdaşına müjdeyi veriyordu.
ankara’da bu operasyon için hemen özel bir ekip oluşturuldu ve kriz masası kuruldu.
ankara’dan tahran’a gidip japonları kurtaracak uçağın pilotu olarak pilot ali özdemir seçildi. ali özdemir ve ekibi günün ilk ışıklarıyla,tc-jay tescilli, “izmir” adlı dc10 tipi uçakla tahran’a doğru yola çıktı.
izmir uçağı, van’ı geçtikten kısa süre sonra tahran havalimanı’nın kapatıldığı bildirildi. kaptan pilot özdemir, geri dönmek için harekete geçerken ikinci bir haberle havalimanının açıldığı bildirildi. tahran’a yönelen uçak, saddam’ın “sivil uçakları vurma” tehdidine rağmen tahran havalimanı’na ulaştı.
kapısı açılır açılmaz, çocuk çocuk 215 japon uçağa doluştular. iran kulesi’nin yönlendirmesiyle, thy uçağı 15 dakika sonra kalktı ve saddam’ın açıkladığı saldırı saatinden sadece 3 saat önce iran’dan havalandı.
toplam 9.5 saat süren yolculuğun ardından kaptan pilot ali özdemir’in yaptığı “welcome to turkey” anonsu uçaktaki yolcuları büyük bir sevince boğdu.
pilot ali özdemir o anları japonya’da bu olaya dair yapılan belgeseldeki röportajda şöyle anlatıyordu;
“uçaksavar füzeleri uçağın 5 metre yakınından geçiyordu.yine de görevi kabul etmemek aklımızdan bile geçmedi. orada kalsalardı roket ya da bombayla havaya uçacaklardı. japonlara karşı türk milleti olarak sempatimiz vardır. bu görevi seve seve yine yaparız”
evet, bir avuç türk kahraman o gün pek çok japon vatandaşı için hayatlarını hiçe sayarak bir kahramanlık destanı yazıyordu.
çünkü biliyorlardı ki onlar da bizim gibi gök tanrı’nın evlatlarıydı, onlar da turan soylu, altay orijinliydi, onlar dosttu. 100 yıl önce kazazede ertuğrul fırkateyni’nin mürettenatına sahip çıkmış, onların yaralarını sarmış japonların torunlarıydı onlar…
iran’dan kurtardığımız japon’lar ülkelerine döndükten sonra turgut özal’a bir teşekkür mektubu ile duygularını iletmişlerdi.
bu olumlu tesir yıllar geçtikçe unutulmamış ve 14 yıl sonra 1999’da gölcük depreminde uçakta bulunan satoru depremzedelere yardım için 5 milyon yen toplayıp ankara’ya göndermiş, keza japonya devleti kurtarma çalışmalarına destek vermiş, aynı zamanda japonya başbakanı koizumi, resmi ziyaret çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere türkiye´ye geldiğinde 215 vatandaşını ölümden kurtaran pilot ali özdemir’i unutmamış, emekli kaptan ali özdemir’i ziyaretine giderek bizzat teşekkür etmiştir…