Kayıpları bulan adam: Gerard Croiset
Hollandalı ünlü durugörücü ve şifacı Gerard Croiset, ölü ya da diri kayıp kişilerin yerini saptamada çok başarılı oldu. Polisle yaptığı çalışmalar çoğunlukla gazetelerin baş sayfalarında yer aldı.
24 YAŞINDAKİ KIZI Carol’ın kayboluşundan 8 hafta sonra Profesör Walter E. Sandelius, onu bulmak için her yolu denemeye hazırdı. Carol’ı Amerika Birleşik Devletleri’ nin Kansas eyaletinin Topeka kentindeki bir hastaneye gidişinden sonra gören olmamıştı. Fotoğrafların tüm ülkeye dağıtılmasına rağmen henüz bir haber alınamamıştı.
Son çare, Croiset’ye geliyor
Kansas Üniversitesi’nde siyasi bilimler profesörü Sandelius, bir gün psişik yetenekleri aracılığıyla ölü ya da diri, kayıp kişileri bulmakla ve suçları aydınlatmakla ün salan Hollandalı durugörücü ve şifacı Gerard Croiset’e ilişkin bir haber okudu.
Kızını bulmak için, denenmedik yol bırakmamış olan Sandelius, 11 Aralık 1959′da Utrecht Üniversitesi’ne telefon açtı. Croiset ile uzun yıllar birlikte çalışan parapsikolog profesör Willem Tenhaeff ile konuştuktan sonra, ertesi gün, Croiset’in Tenhaeffin bürosuna geleceği saatte yeniden telefonlaşmak üzere anlaştılar.
Kayıp kızı “görüyor”
Ertesi günü Croiset telefonda Kansaslı profesöre şunları söyledi: “Kızınızı geniş bir çimenliği aşıp bir kemeri geçerken görüyorum. Şimdi onu, dükkânların olduğu bir yerde görüyorum, dükkânların hemen yanında büyük bir su var. Suda birçok iskele ve küçük kayıklar var. Onu, orada bir kamyonda, büyük kırmızı bir arabada giderken görüyorum.” Sandelius, sabırsızlıkla kızının hâlâ yaşayıp yaşamadığını sordu. Croiset şöyle cevap verdi: “Evet, hiç üzülmeyin 6 gün sonra ondan bir haber alacaksınız.”
8000 km öteyi “görebiliyor”
Croiset’in söylediği gibi, altıncı günün sabahı saat 8′de Sandelius, Tenhaeff e telefon etmek üzere alt kata indi. Ahizeyi kaldırıken gözü oturma odasına takıldı ve gördüğü manzara karşısında donup kaldı. Kızı, divanın üstünde oturuyordu. Daha sonra, Croiset ile yapılan soruşturmada, Croiset’in 8000 kilometre öteyi “görebildiği” ve Carol’ın her hareketini umulmadık bir kesinlikle tanımladığı saptandı.
Hollanda’nın su kanalları
Bu olay, Utrecht Üniversitesi’nin dosyalarında saklanan, ayrıntılı olarak incelenmiş bu tür yüzlerce olaydan yalnızca biridir. Jackson Harrison Pollack’un “Durugörücü Croiset” adlı kitabında da bu tür olayların birçoğu incelenir. Ne var ki, olayların hepsi de böyle mutlu bir sonla bitmiyor. Kayıp kişinin öldüğünü yakınlarına bildirmek de genellikle Croiset’e düşüyor. Çünkü olayların bir çoğunda, kayıp kişi, Hollanda’nın su kanallarına düşüp boğulan çocuklardır.Beş çocuk babası Croiset, kızı ya da oğlu kaybolmuş perişan ana-babalara her zaman yardım etmeye hazırdı ve yaptığı iş karşılığında da kesinlikle para almazdı.
1963 de Croiset, Hollanda polisine şunları söyledi: “Ceset burada. Onu
arayabilirsiniz.” Croiset sadece psişik güçleri aracılığıyla,kaybolan çocuğun
cesedinin Viiet Kanalında olduğunu buldu
Boğulduğu yeri söyledi
Wimpje Slee adlı bir erkek çocuğu kaybolduğunda, Croiset, çocuğun amcasına telefon ederek çocuğun suya düşüp boğulduğunu ve cesedin köprünün yanında olduğunu söyledi. Daha sonra, 19 Nisan 1963 Cuma günü daha güçlü bir izlenim edinebilmek amacıyla, Croiset, çocuğun amcasıyla buluştu. Görüşme sırasında, Croiset, Wimpje’nin eğik bir yeldeğirmeni bulunan küçük bir evin yakınında boğulduğunu söyledi. Fakat cesedin orada olmadığını da sözlerine ekledi. Bununla birlikte, bir sonraki salı günü, çocuğun cesedinin, söz konusu evin yakınında bulunabileceğini ileri sürdü.
Yine haklı çıktı!
Hague kentindeki gazeteler, salı gününden önce Croiset’in kehanetini yayınlayarak okuyucuların da olayı izlemelerini ve tanık olmalarını sağladılar. Salı günü, 23 Nisan’da, Croiset’in önceden söylediği gibi, söylenen yerde, Vliet Kanalı’nda bulundu. Haagsche Courant gazetesi olayı şu başlıkla verdi: “Croiset bir kez daha haklı çıktı.”
Çok tanınıyor
Croiset’in fotoğrafları Avrupa ve İskandinavya gazetelerinde hep yer alır. O, yarım düzine ülkede kayıp insanların araştırılmasında polise yardım etmiş ve parapsikolojinin önde gelen araştırmacılanyla deneylere katıldı. Fakat, profesör Tenhaeff, bu araştırmacılar arasında, Croiset’in sadakatle bağlandığı tek kişidir.
Yardım etmeyi seviyor
Profesör Tenhaeff in incelediği 47 duyarlı kişi arasında Croiset, kuşkusuz, bir yıldız gibi parlamaktadır. Araştırmadan kaçınan diğer durugörücülerin aksine, Croiset, üniversiteye daha yakın olabilmek ve araştırmalara daha rahat katılabilmek için 1956 yılında Utrecht’e taşındı. Bir olayı çözümledikten sonra kendisine teklif edilen paraları geri çeviren Croiset’in istediği tek ödül, olayın bir raporunun profesör Tenhaeffe verilmesiydi. Bu nedenle, Utrecht arşivleri, durugörü olgusunun birçok örneğini barındırıyor.
Utrecht Üniversitesi’nden Profesör Tenhaeff, Utrecht Polis Şefi ve Gerard Croiset. Bu kişiler üçlü bir ekip oluşturmuşlardı. Croiset, polise kayıp kişilerin araştırılmasında yardım ediyor, Profesör Tenhaeff de Croiset’in yeteneklerini, yaptıklarını inceliyordu. Dünyada Croiset kadar sıkı bir şekilde incelenmiş çok az duyarlı kişi olduğu belirtiliyor
Nasıl “görüyor?”
Bununla birlikte, yoğun araştırmacılara konu olmasına rağmen, Croiset’in kendisi, hiçbir zaman psişik gücünün nasıl çalıştığına ilişkin kesin bir bilgiye erişemedi. Durugörü olayını, Croiset, bir keresinde şöyle tanımlamıştı. “Önce ince bir toz bulutu etrafı kaplıyor. Nokta biçimindeki bulut, çizgilere dönüşüyor. Bu çizgilerden de iki ve üç boyutlu şekiller, manzaralar doğuyor.” Croiset’in görüntüleri genellikle siyah-beyaz olmasına rağmen, ceset işin içine girdiğinde renkli resimler de oluşabiliyor.
Kayıpları bulmada çok başarılı
Croiset’in polisle işbirliği, kimi zaman, halkın gözündeki imajını gölgeliyor. Başarılı bir psişik dedektif olduğu kesin. Fakat Croiset, yanlış bir seçim yaparım korkusuyla bazı hırsızlık ve cinayet olaylarına karışmakta tereddüt ediyor. Örneğin, cinayet yerinde bulunan bir kişiyi ayrıntılı olarak tanımlayabiliyor.
Fakat ona göre bu kişinin o yerde tesadüfen bulunan masum bir kişi olma ihtimali de var. Gerçekten de, Croiset, polise değerli ipuçları verebilmesine rağmen, polisiye olayların % 90′ ında suçluyu bulmakta zorluk çektiğini söylüyor. Öte yandan normal kayıp olaylarında Croiset’in % 80 başarı sağladığı söyleniyor.
Artık yaşamıyor
Gerard Croiset, 20 Temmuz 1980′de 71 yaşında öldü. O, dünyanın en sıkı şekilde kontrol edilen ve deneylere tabi tutulan duyarlı birkaç kişisinden biriydi. Utrecht Üniversitesi’ndeki araştırma dosyaları, daha yıllarca bilim adamlarının ilgisini çekip onları şaşkınlığa düşürmeye devam edeceğe benziyor.
0 yorum: