Kapaktaki resim ABD’nin Kentucky eyaletinde doğmuş 4 yaşındaki Jasmine, kısaca Jazzy’e ait. James Mollison isimli İngiliz fotoğrafçı, dünyayı gezerek çocukları ve onların nerelerde uyuduklarını resmetmiş. Mollison’ın çalışması, dünyadaki çocukların kültürel ve iç dünyalarına çok güzel bir ışık tutuyor. Örneğin, Batı Şeria’da yaşayan 9 yaşındaki Bilal’in odası yerdeki halılardan ibaretken, Japonya’da yaşayan Kaya isimli kızın odası oyuncaklarla dolu. Kendi dünyalarımızı ve çocuklarımızın dünyasını yakın çevremizdekilerle karşılaştırırken, Mollison’un çalışmasına bakmak Dünya’daki çocukların ne kadar farklı yetiştirildiklerini gösteriyor bize.
Benim bu çalışmayı paylaşmamın ana sebebi ise, çocuklarını terapiye getiren ve kendiler için danışmanlık isteyen anne-babaların en sık sorduğu sorulardan biri: ”Çocuğumuz nerede uyumalı?”
Sıklıkla, bu soruyu soran anne-babalar çocuklarının onlarla uyumak istediğinden bahsediyorlar. Ayrılma kaygısı, gece korkuları ve kardeş kıskançlığı gibi konular sık sık çocukların anne-babaları ile uyumak istemelerinin sebeplerini oluştururken, bazen anne ve babaların da çocuklarının bu tavrını pekiştirmek için bir sebebi olabiliyor. Özellikle de anne-baba arasındaki çift ilişkisi bozulmuşsa, anne-babanın arasında uyuyan bir çocuk anne ile babanın birbirlerine karşı açık bir şekilde öfke göstermeden aralarına mesafe koymalarını sağlıyor.
Başka durumlarda ise, anne-baba ve çocuğun odaları tamamen karışmış olabiliyor. Anne ve çocuk birlikte uyurken, baba çocuğun odasında uyuyabiliyor. Maalesef burada anne ve babanın çocuğa çok net verdiği bir mesaj olageliyor: ”Bizim aramızdaki ilişki bozuldu.”
Çocuklar bu durumu dinlendiremese de, çok rahat algılayabiliyorlar. Anne ve baba ilişkisinin yatakları ayıracak kadar kötülemesi, ancak bunun hiç konuşulmaması, bazen çocuğun bu durum için kendisini suçlamasına kadar varabiliyor.
Peki öyleyse çocuklar nerede uyumalı?
Çocukların 2 yaşından itibaren kendilerine ait bir odaları ve yatakları olması çok önemli. Çünkü bu yaştan sonra çocuklar ilişkiselliği daha iyi algılamaya başlıyorlar. Anne ve babanın arasına yatırılan bir çocuk, veya anne-baba ikilisinden biriyle birlikte uyuyan çocuk yavaş yavaş anne ve babanın kendi konuşamadığı kaygılarını taşımaya başlıyor. Çocuğun psişik sağlığı için, anne ve babanın arası bozuk olsa bile, bunu yatağa taşımadan konuşabilmeleri, tartışabilmeleri çok önemli. Bazen ”Çocuk tek başına uyumaya korkuyor.” denilen bir çocuğun, aslında sadece yatmadan önce bir öykü ve süte, sonrasında ise anne ve babanın birlikte kendi odalarına çekildiği bir ritüele ihtiyacı var. Anne ve baba çiftinin bu konuda net olması, eğer bir şeyden korkarsa kendi odalarına gelip onları uyandırabileceği fikrini vermesi yeterli. Anne ve babanın yapması gereken en önemli şey, çocuğun gerçekten odasına veya gece uyumaya dair bir şeylerden mi korktuğu, yoksa anne ve babanın kendi yansıtılmış ilişki kaygılarını mı taşıdığının ayırdına varabilmek. Bu her zaman kolay olmasa da, çocuk ve aile psikologlarından alınan yardım ve danışmanlıklar bu konuyu netleştirmenize yardımcı olacaktır.
James Mollison’un çalışmasının tamamını görmek için: Where Children Sleep
0 yorum: