Geleneksel arkeoloji ve tarih piramitlerin eski Mısırlılar tarafından ilkel aletler kullanılarak yapıldığını anlatır. İtalya´daki
antik mağara çizimlerinde görülen karakterler, törensel giysiler içindeki eski insanlar olarak tanımlanırlar. Özetle geleneksel arkeolojiyi savunanlar geçmişin fantastik açıklamalarla anlatılmasından hoşlanmamaktadırlar. Ama “Mısırlılar´ın Piramitler´ini başkaları yapmış olamaz mı?”, sorusunu yine de sorabiliriz. Bu bizim hakkımızdır. Mağaranın duvarına bakar ve sorarız; “Resimdeki insan uzay giysisi giymiş bir insanımsı olabilir mi?” Geleneksel arkeolojinin göründüğü kadarıyla, bu bulmacaları çözmeye yönelik bir çabası ya da niyeti yoktur, ama dünyanın her yerinde gözardı edilen veya görmezliğe gelinen kesin ve bilimsel kanıtlara karışmış ve bir olayın olmadığı tarihte gösterildiği (anakronizm) örnekler gerçekten vardır. Örneğin antik çağlardan kalma piller, kablolu floresant ampuller, Sümer kökenli rafineriler söz konusu edilmektedir.
Bunları yok saymanın ve yorumdan kaçınmanın yerine geleneksel arkeologların tüm olasılıklara açık olmaları ve geçmişteki teknolojilerin tarafsızca araştırılması daha iyi olmaz mıydı? Ama bu yol kapamış ya da belki kapanmaktadır. Geleneksel arkeoloji okulda öğrettiklerinden hiç vazgeçmemekte, hayal gücünü ve merak güdüsünü iyice bastırarak hatta ezip geçerek işin kolayına gitmekte ve “Niçin bu basit açıklamaya inanmıyorsunuz? Büyük Piramitler, Mısırlılar tarafından yapılmıştır…” demektedirler. Fakat aynı soru onlara da yani tutuculara da sorulabilir; “Niçin mağara duvarlarındaki uzay giysili insanımsılara inanmıyorsunuz?”
Efsanelerde Saklanan Geçmişin Gerçekleri
İncil, “Babil Kulesi” nin insanların göklere ulaşması için yapıldığını anlatır. Gerek Sitchin´e göre gerekse de Alford´a göre antik metinlerde kullanılan “shem” sözcüğü sanıldığı gibi kutsal bir isim değil, tanrıların arabaları anlamındadır. Babilliler´in bir roket yapmaya çalıştıkları bile düşünülmektedir. İnsanların kıskançlık, rekabet ve hırs nedeniyle her çağda savaştıklarını kimse reddemez.
Dropa disklerinden biri |
Bu altın maket Kolomb öncesi döneme ait bir mezarda bulunmuştur. Yaklaşık 1800 yıllıktır. |
0 yorum: