24 Şubat 2014 Pazartesi

Zeka türleri nelerdir?

By Unknown  |  15:41 No comments

21. yüzyılın başından itibaren, zekanın sadece birkaç boyutunu geliştirmeye ve ölçmeye odaklı okulların ve testlerin insanların gerçek potansiyelini ortaya çıkarmada yetersiz kaldığı daha açık bir biçimde konuşulmaya başlandı. Bilimsel dünyada bu konuda en büyük katkıyı, 25 yıl önce Dr. Howard Gardner adlı Harvardlı bir psikolog ortaya attı. Howard Gardner, Zihin Çerçeveleri: Çoklu Zeka Kuramı adlı kitabında zekanın 7 farklı
boyutundan bahsederek, zekanın çoklu yönünü ortaya koydu. Bu 7 farklı
boyut, sözel-dilsel zeka, mantıksal-matematiksel zeka, bedensel-kinestetik zeka, görsel-uzamsal zeka, müziksel-ritmik zeka, kişilerarası sosyal zeka ve içsel zekayı kapsamaktadır.

Hatta Gardner, daha sonra bu 7 boyuta iki ekleme daha yapmıştır: Naturalistik Zeka ve Varoluşsal Zeka. Naturalist zeka, çoklu zeka kuramının bugün kabul edilir boyutlarından biridir. Ancak Gardner’ın varoluşsal zeka araştırmalarını tam olarak bitirmemesi sebebiyle henüz kurama dahil olmamıştır.

Bu kuramın önerdiği zeka türlerine bir bakalım;

Sözel-Dilsel Zeka: Kelimerle arası iyi olan kişilerin genelde sözel zekası yüksektir. Geniş bir kelime hazneleri vardır ve genelde konuşmada, anlatmada ve yazmada yeteneklidirler. Sık kitap okurlar ve düşüncelerini yazıyla ifade ederler. Sözel zekası yüksek çocuklar tiyatro izlemekten, münazaralara katılmaktan ve edebi eserler takip etmekten çok hoşlanırlar. Yazarlar, avukatlar, şairler ve politikacılar gibi halk önünde sık konuşma yapan kişilerin genelde sözel zekası gelişkindir.

Mantıksal-Matematiksel Zeka: Bu alanda yetenekli kişiler matematik ve mantık sorularını hızlı çözmeye yatkındırlar ve bunlardan hoşlanırlar. Mantıksal-matematiksel zekası yüksek çocuklar bilimsel dergileri takip etmeyi, zihinsel oyunlar oynamayı ve mantık bulmacaları çözmeyi severler. Aritmetik sorularını çözmede iyidirler. Bilgisayar programcılarının ve mühendislik gibi teknik alanlar okuyan kişilerin genelde mantıksal-matematiksel zekaları ortalama üstüdür.

Görsel-Mekansal Zeka: Görsel-mekansal zekası gelişkin kişilerin resim ve şekillerle arası iyidir. Çocukken puzzle yapmayı, LEGO’larla oynamayı ve resim yapmayı severler. Yetişkinlikte sanat, mimari ve fotoğrafçılığı severler. Sık sık birşeyler çiziktirme tutkuları olabilir. Ayrıca öğrenci iken de geometriyi, aritmetiğe tercih ederler. Mimarların, ressamların ve görsel tasarımcıların görsel-mekansal zekaları ortalama bir kişiye göre daha üstündür.

Bedensel-Kinestetik Zeka: Bedensel-kinestetik zekası yüksek kişilerin spor ve hareket ile arası iyidir. Genelde vücutlarını kullanarak konuşurlar, birşeyler inşa etmeyi çok severler, ve tabii ki de sporda çok iyidirler. Bu alanda gelişkin çocuklar genelde sınıfın en hareketli çocuklarındandır, okul dışı gezileri çok severler, aktif rol alabildikleri aktiviteleri tercih ederler ve eğer spor veya dans yapmıyorlarsa kesinlikle spora veya dansa yönlendirilmelidirler.

Müzikal-Ritmik Zeka: Müzikal zekası gelişkin insanlar ve çocuklar ritim tutarlar, sık sık ıslık çalarlar, müzik dinlemeyi ve birşeyler çalmayı çok severler. Şarkıları sık sık mırıldanan ve şarkı ezberlemeyi seven bu çocuklar kesinlikle bir müzikal alete yönlendirilmelidirler.

Kişilerarası (Dış-Sosyal) Zeka: Kişilerarası zekası gelişkin insanların sosyal ilişkileri genelde çok iyidir. Çünkü bu tip insanlar başkalarının hislerini çok iyi okurlar, kişinin vücut dilinden çok şey anlarlar ve derin sohbetlerden hoşlanırlar. Empati kapasiteleri yüksektir. Eğitimcilerin, satışa odaklı çalışanların, rehberlik öğretmenlerinin, psikologların ve hatta politikacıların kişilerarası zekalarının gelişkin olması gerekir. Genelde bu alanda gelişkin çocuklar sınıflarında ve okullarında liderlik pozisyonlarına adaydırlar, çok arkadaşları olur ve oyunları yönetirler.

İçsel (İç-Sosyal) Zeka: İçsel dünyası gelişkin insanlar kendi içlerine dönüp kişisel güçlerini ve zayıflıklarını anlamaya çalışan, analiz yetenekleri yüksek ve içgörüsü oldukça fazla kişilerdir. Çocukluklarında sıklıkla ‘sessiz’ veya ‘utangaç’ gibi sıfatların atfetildiği bu çocuklar, günlük tutmaya, notlar almaya, yaşıtlarından daha üstün seviyede yorumlar ve analizler yapmaya yatkındırlar. Psikolog ve felsefe gibi sosyal bilimler okuyan kişilerin iç-sosyal zekaları genelde ortalamaya göre daha gelişkindir.

Naturalist Zeka (Doğa Zekası): Gardner’ın araştırmalarında, zekanın boyutlarına en son eklenen naturalist zeka, doğaya tek başlarına bırakıldıklarında belki de en iyi şekilde adapte olabilecek ve yaşayabilecek insanları tanımlar. Çocukluğunda izcilik veya çobanlık yapmış, yetişkinlerle avcılık, ata binme veya trekking gibi aktiviteler katılmış çocukların naturalist zekası ortalamaya göre daha gelişkindir. Bu çocuklar doğadan birşeyler toplamayı veya avlanmayı, bunları biriktirmeyi ve hayvanların izini sürmeyi severler. Klasik biçimde uygulanan izcilik ve kamping (çadır kurma, doğada vakit geçirme) zamanlarını değerlendirmeleri açısından onların çok hoşlanacağı aktivitelerdendir. Ayrıca bitkiler ve hayvanlarla ilgilenmekten de oldukça zevk alabilirler. Yetişkinliklerinde biyolog, antropolog veya zoolog olmaya yatkındırlar. Maalesef şu anki okul sistemimizde en çok göz ardı edilen zeka tipidir. Haftaiçi dört duvar arasında sınıflara sıkışmış ve haftasonları da vakit geçirmek için AVM’lere getirilmiş çocuklar, bu ilgi alanlarını yansıtacak fırsatı günümüzde neredeyse hiç bulamamaktadırlar.

Şu anda Türkiye’de sıkça kullanılan WISC-R zeka testi sözel-dilsel zeka, mantıksal-matematiksel zeka ve görsel-uzamsal zekayı bir nebze ölçebilmekteyken, zekanın diğer boyutlarını ölçmede oldukça yetersiz kalmaktadır. Bu da aslında çocukların zihinsel gelişimini anlama açısından hem aileler, hem de eğitimciler için birçok boşluk bırakmaktadır. Özellikle de varolan eğitim sisteminde çocuğun yönlendirilmesi de sadece ölçülebilen alanlara göre olmakta, ve bu kaidelerde çok başarılı olamayan çocukların kimisi haksız yere ‘yeteneksiz’ veya ‘yetersiz’ diye etiketlenmektedir.

Gardner’ın teorisine göre bu zeka alanlarının hepsi, tüm kişilerde bulunmaktadır. Ancak kişiler, bebekliklerinden itibaren aldıkları uyaranlara bağlı olarak, bu 8 boyutta farklı gelişkinlikler gösterebilirler. Önemli olan, daha çocuklukta kişinin güçlü ve zayıf yanlarını tespit ederek, ona doğru yönlendirmelerde bulunabilmektedir.

Paylaş:

0 yorum:

© 2014 Bilgilendirin!. WP themonic converted by Bloggertheme9. Powered by dunyada baris.
Yukarı