Rüyanızda uzun zamandır görüşemediğiniz bir arkadaşınızı görüp, ertesi gün ona rastlarsanız, herhalde çok şaşırırsınız. Fakat bu, önemli bir olay sayılmaz. Ya birileri, rüyalarında, henüz koşulmamış olan at yarışlarının sonuçlarını görür, o sonuçlara göre oynar ve de büyük paralar kazanırlarsa…
AT YARIŞLARI sonuçlarını kimler bilir?.. Bu işin öyle takipçileri vardır ki, görünüşte bunların bilmediği yoktur. Hangi at kaç yaşındadır? Anası, babası kimdir? Hangi yarışta kaçıncı gelmiştir? Jokeylerin özellikleri nelerdir? Hepsini bilirler ve her yarışa para yatırırlar.
Fakat, kazanmaya gelince iş değişir. Çoğu zaman kazananlar, işin ıcığını cıcığını bilenler değil de, sıradan meraklılardır. Hatta bazen çok şaşılacak şeyler de olur. Gazeteler yazar. Hayatında yarış atı görmemiş 15 yaşındaki bakkal çırağı veya 85′lik bir nine, tek kolonda 6′h ganyanı bilip milyonları kazanıvermiştir. Bu ilgisiz insanların durup dururken at yarışı oynamak nereden akıllarına gelir bilinmez. Sanki bu kişilere “malum” olmuştur.
Sakın bu kazananların bir kısmı yarış sonuçlarını rüyalarında görmüş olmasınlar?..
Dr. Samuel Johnson (1709-1784) “Paranormal bir yetenekle para kazanılamaz” demişti. Fakat bu
kural her zaman geçerli değil. Rüyalar aracılığıyla at yarışlarında önemli kazançlar sağlanmıştır.
John Williams hiç müşterek bahis oynamamıştı
Yıl: 1933. Yer: İngiltere. John Williams 80 yaşında at yarışları, toto, loto gibi talih oyunlarını sevmeyen bir İngilizdi. Zararlı bulduğu için, hiç kumar oynamazdı. Sevmediği at yarışları onu rüyasında yakaladı. 31 Mayıs 1933 sabahı, uyanmadan az önce 8:35 sıralarında rüyasında radyo dinliyordu. Radyoda at yarışlarının sonuçları açıklanıyordu. Spiker ilk 4 sırayı alan atların adlarını söylemişti. “Williams yatağından kalktığında sadece ikisini hatırladı. Bunlardan biri Hyperion diğeri ise King Salmon’du.
Williams, yüzünü dahi yıkamadan sokak kapısına koştu ve gazetecinin bırakmış olduğu gazeteyi aldı. Yarışlarla ilgili sayfayı açtı. Gerçekten o gün, öğleden sonra saat 2:00′de bir yarış vardı. Bu normaldi. Çünkü İngiltere’de neredeyse hemen her gün at yarışı yapılırdı. Fakat VVilliams, yanşa katılacak atların listesine baktığında, hem heyecanlandı, hem de şaşırdı. Çünkü rüyasında duyduğu iki isim de listede yer alıyordu.
Williams sıradan bir insandı. Geleceği önceden görmek, kehanetlerde bulunmak gibi özellikleri yoktu. Heyecanını dizginlemeye çalışıyor ve bu bir tesadüftür, diye düşünüyordu. Kahvaltasını yaptıktan sonra evde duramadı. Doğruca en yakın komşusuna gitti ve ona rüyasını anlattı. Daha sonra alışveriş için çarşıya çıktı ve bu kez de yolda rastladığı eski bir arkadaşına olaydan söz etti.
Evine döndü. Aklı hep yarışlardaydı. Daha önceden hiçbir atın adını bilmediği halde, nasıl oluyordu da rüyasında duyduğu atların adlan ile gazetedeki atların adları birbirini tutuyordu. Heyecanı giderek arttı. Radyoyu açtı ve beklemeye başladı. Nihayet sıra yanş haberlerine geldi. Yarışların sonuçlarını dinlerken hayretler içinde kaldı. Duyduğu ses rüyasındaki sesin aynıydı. İş bununla da kalmıyordu. Kazananlar arasında rüyasındaki iki at da vardı: King Salmon ve Hyperion.
1933 Derby Koşusunun birincisi Hyperion. Yarıştan bir gece önce 31 Mayısta, bahis
oyunlarına karşı olan John H. VVilliams, Derby ile ilgili bir rüya görür. Rüyada, VVilliams
radyodan yarış sonuçlarını dinlemektedir. Spiker ilk dört sırayı alan atların adlarını söyler.
VVilliams bunlardan ikisinin adını hatırlar: Hyperion ve King Salmon. O gün öğleden sonra
hiç yapmadığı bir şeyi yapar ve radyoda at yarışları programını dinler. Rüyası sanki tekrarlanıyordun..
Spiker rüyadaki aynı ses tonuyla aynı adlan söylemektedir. VVilliams rüyasından bir kazanç
sağlamamıştı ve at yarışlarına karşı olduğundan böyle bir niyeti de yoktu… Acaba neden bu tür
bir rüya gördü?..
“Williams Olayı” yayılıyor
Williams’ın başından geçen olay, bir anda yakın ve uzak çevresinde duyuldu. Hatta ona çıkışanlar bile oldu. “Neden rüyanda duyduğun atlara para yatırmadın?” diyordu herkes.
Konu tabu uzman araştırmacıların da ilgisini çekti. Onunla ilk ilgilenen H. E. Saltmarsh kendisi ile bir çalışma yaptı ve bu çalışmanın ürünlerini 1938 yılında çıkardığı “Kehanet” adlı kitabında yayımladı. Kitabında at yarışları ile rüyalar arasındaki ilişkiye birçok örnek veren Saltmarsh, Williams’ın sonradan bu işe iyice merak sardığını belirtiyor ve olguya “Williams Olayı” adını veriyordu.
Bir başka araştırmacı: Bayan Lyttleton
Bayan Edith Lyttleton İngiltere Duyudışı Algılama Derneği’nin üyesiydi. Gelecekte olacak bir olayı önceden haber vermenin her çeşidine büyük ilgi duyuyordu. 1934 yılında radyoda konuyla ilgili bir program yaptı. Dinleyicilerden o kadar çok mektup geldi ki, Bayan Lyttleton ne yapacağını şaşırdı. Başından, geleceği önceden görmeyle ilgili bir olay geçmiş olan insan sayısının bu kadar fazla olması düşündürücüydü. Bayan Lyttleton mektuplarda yazılı olan bazı olayları araştırdı Tanıklarla konuştu ve kanıtları inceledi.
Olayların bir kısmı o kadar kesindi ki, diyecek hiçbir şey kalmıyordu. Bunun üzerine 1937 yılında “Bazı Kehanet Vakaları” adıyla yayınladığı bir kitapta bu incelediği olayların bir kısmını topladı.
Lyttleton kitabında özellikle Freeman adında birinin gördüğü rüya üzerinde duruyordu. Bu olayın özelliği tanıkların sayısının’ çok olmasıydı. Freeman, rüyasında kendisini İngiltere’deki ünlü Lincoln Katedrali’nde gezerken görmüştü. Ardından yine rüyasında hipodroma gitmişti. Fakat geç kalmıştı. İlk yarış çoktan bitmişti. Bu biten yarışın adı “Engelli Lincoln” yarışıydı.
Hipodromda rastladığı insanlara sordu. “Outram” adlı at birinci gelmişti. Freeman rüyasını gördüğünde aylardan kasımdı. Olayı arkadaşlarına anlattı. Araştırdılar ve mart ayında gerçekten Engelli Lincoln adıyla bir yarış vardı ve bu yarışa katılacak atlar ocak ayında ilan edilecekti. Ve her şey rüyadaki gibi gerçekleşti. Ocak ayında ilan edilen listede Outram adında bir at vardı.
Bu at favoriler arasında olmadığı halde marttaki yarışı kazandı. Freeman o ata oynamamıştı. Çünkü kendisinin geleceği önceden görme gibi özelliği varsa, bunun para kazanma aracı yapılmaması gerektiğine inanıyor, kendisine bu doğaüstü gücü verenlerin, onun bu gücü maddi çıkarlar için kullanması halinde geri alacaklarını düşünüyordu. Ama herkes Freeman değildi…
At yarışı zengini “Rüyacı Godley”
Rüyasında at yarışlarının sonuçlarını gören insan sayısı hayli çoktur. Fakat bu alanda öyle bir isim vardır ki, konuyla ilgilenen herkesin karşısına o çıkar: Eski Kilbracken Lordu John Godley. Godley de bir İngiliz’di. 12 yıl boyunca geleceği haber veren rüyalar gördü. Bunların hepsi de at yarışlarıyla ilgiliydi. Godley oynadı ve kazandı. Hatta birçok defa başkalarına da kazandırdı. Bütün dünyada meşhur oldu.
Godley, başından ilk olay geçtiği sırada Oxford’da Balliol Koleji’nde öğrenciydi. 8 Mart 1946 gecesi rüyasında, kendini gazetede at yarışı sonuç larını okurken gördü. Gazete, Bindal ve Juladin adlı atların yarışı kazandığını ve 1′e 7 verildiğini yazıyordu.
Godley uyandıktan sonra okulun kantinine gitti. Orada rastladığı arkadaşı Richard Freeman’a rüyasını anlattı. Birlikte The Times gazetesine baktılar. Bindal adında bir at, o gün öğleden sonra Plumpton’da koşacaktı. Öğleye doğru Daily Express gazetesi geldi. Bu gazeteden de Juladin adlı bir atın Wetherby’de koşacağını öğrendiler. Godley doğal olarak heyecanlanmaya başladı. At yarışlarıyla ilgilenen birkaç arkadaşına daha durumu anlattı. Arkadaş lan ile birlikte ilk bayie uğrayıp her iki ata da para yatırdılar. Sonuçta hem Bindal, hem de Juladin 4′e 5 vererek kazandılar.
Lord Kilbracken Amerikalı film yıldızı Jayne Mansfield ile birlikte görülmektedir.
Asıl adı John Godley’di ve at yarışlarıyla ilgili şaşırtıcı derecede doğru “haberci” rüyaların
sahibiydi. O gün Godley, Bindal ve Juladin adlı atların birinci geldiklerini ve bahsin 1′e 7
verdiğini rüyasında görür. Ertesi gün, yarış listelerinde bu atların adını görünce bahis
oynar. Rüyadaki gibi her iki at da birinci gelir, fakat bahis oranı değişiktir. 4 Nisanda Godley
yine rüya görür ve kazanır. 28 Temmuz’da rüyasında bahisçisine telefon ettiğini ve adamın da
kendisine Monumentor adlı atın birinci gelip 4′e 5 verildiğini söylediğini görür. Uyanıp gazetelere
baktığında benzer bir ada sahip Monumentor adlı atın birinci olduğunu görünce bu ata bahis
oynar ve 4′e 6 alır. Godley’in bu yeteneği 12 yıl boyunca aralıklarla kendini gösterir. Ve bir gün
her şey kesilir, artık haberci rüya görmemektedir.
Herkes Godley’ln peşinde…
Bu haber çok kısa bir zamanda Godley’in okulunda yayıldı. Artık her sabah, arkadaşları Godley’e yarış rüyası görüp görmediğini soruyorlardı. Bu durum Godley’i tedirgin ediyordu. Rüyasında gördüğü bir atın kazanamaması halinde arkadaşlan karşısında hayli zor durumda kalacaktı. Bu atlara para yatıran arkadaşlarının kaybederlerse kendisini suçlayacaklarını düşünüyordu.
İlk rüyasını gördüğü tarihten yaklaşık bir ay sonra. 4 Nisan 1946′da, Godley, İrlanda’ daki evinde tatildeyken bir rüya daha gördü. Yine kazanan atların listesine bakıyordu. Uyandığında hatırladığı tek isim Tubermore oldu. Gördüklerini kahvaltıda ailesine anlattı. O zamanlar Godley’in ailesi şehirden uzak bir yerde oturuyordu ve gazeteler oraya geç geliyordu. Bu yüzden Godley telefonla bir araştırma yaptı. O gün yapılacak Grand National yarışında rüyasında gördüğü gibi Tubermore değil, Tuberrose adında bir at koşacaktı. Godley ve ailesi o ata oynadılar. Akşam radyoda saat 6 haberlerinde Tuberrose’un kazandığını öğrendiler…
Godley olayı ciddiye alıyor
Godley tatili bitip de okuluna döndüğünde, gördüğü her rüyayı not etmeye başladı. Tabii kafası hep at yarışlarındaydı. Gördüğü belli belirsiz her rüyadan at yarışlarıyla ilgili bir sonuç çıkarmaya çalıştı.
28 Temmuz 1946 tarihinde yine yarışlarla ilgili bir rüya gördü: Rüyasında, Randolp Oteli’ndeki telefon kulübesindeydi… Bir arkadaşına son yarışların sonuçlarını soruyordu… Rüyası o kadar canlıydı ki, kulübenin havasızlığını dahi hissetmişti… Telefondaki arkadaşı ona, yarışı Monumentor adlı atın kazandığını ve 4′e 5 verdiğini söyledi… Godley ertesi gün gazeteye baktı. Monumentor adlı bir at yoktu. Ama Mentores adlı bir at vardı. İki isim birbirine çok benziyordu. Godley Mentores’e oynadı, bu kez 4′e 6 kazandı.
Godley’in dördüncü rüyası
Yaklaşık bir yıl sonra Godley yine at yarışlarıyla ilgili dördüncü kez ve de çok belirgin bir rüya gördü. Ayrıntılar o kadar fazlaydı ki, sanki Godley rüyada değil hipodromdaydı: Bir yarışın sonuydu… Birinci gelen at, ünlü at sahiplerinden Barodalı Gaekwar’ın atıydı… Üzerindeki jokey de Avustralyalı Edgar Britt’ di… Seyircilerin bir sonraki yansın favorisi olan Bogie adlı atın adını bağırmaları sırasında Godley uyandı.
Uyanır uyanmaz büyük heyecanla The Times gazetesini açtı. O gün öğleden sonra, Lingfield’de yapılacak bir yarışta jokey Edgar Britt Barodalı Gaekwar’ın bir atıyla koşacaktı. Aynı yerde yapılacak bir sonraki yansın favorisi de The Brogue adlı attı.
Godley her iki ata da oynadı. Kızarkadaşı Angelica Bohm ve dostu Kenneth Harris de dahil olmak üzere birçok kişiye durumu anlattı. Rüyasında gördüklerini bir kâğıda yazdı. Bunu, rüyasını anlattığı üç kişiye imzalattı. Belge bir zarfa kondu. Mühürlendi ve postane müdürünün kasasına kilitlendi. O günkü yarışlarda Godley’in rüyasında gördüğü her iki at da birinci geldi. Godley artık neredeyse paraya doymuştu…
Godley bütün dünyada meşhur oluyor
Dünyanın her yöresinde gazeteler Godley’ den söz etmeye başladılar. At yarışlarına büyük yer ayıran Daily Miror gazetesi Godley’e büyük para karşılığında yarış tah-minciliği görevini teklif etti. Godley kabul etti. Artık Godley’in evine çuvallar dolusu mektup geliyordu. Vereceği bilgiler karşısında büyük paralar teklif edenler, ortak çalışma önerenler, para sıkıntısı çekip de Godley’e bir yarışın neticesini söylemesi için yalvaranlar vardı.
Üzerine bu kadar düşülmesi Godley’i şaşkına çevirdi. İşi ticarete dökmesinin tılsımı bozacağından çekiniyordu. Bir süre rüyalarına dikkat etmedi. 20 Ekim 1947′de rüyasında Claro adlı bir at gördü. O at üstüne oynadı. Fakat tutturamadı.
Oysa tılsım kaybolmamıştı. 16 Ocak 1949′ da rüyasında yine at yarışları sonuçlarını gördü. Uyandığında kazanan atlardan birinin adının Timocrat olduğunu hatırladı. O ata oynadı ve kazandı.
9 yıl sonra, Godley rüyasında What Man adlı atın Grand National koşusunu kazandığını gördü. En yakın adı taşıyan Mr. What adlı at üzerine oynadı ve hayatının en büyük ikramiyesini kazandı: 840 milyon TL… Orta halli bir İngiliz soylusu olan Lord Godley’e kazandığı milyonlar, özlemini çektiği her şeyin kapısını açmıştı.
Mr. What 1958 Grand National koşusunu kazanır. Godley rüyasında What Man adlı atın yarışı kazandığını görür.
En yakın ada sahip at üstüne bahis oynar. Ve bu tür rüyalar gördüğünden beri en çok parayı kazanır.
Rüyada neler olup bitiyor?
Bazı insanlar rüyalarında at yarışları sonuçlarını görme olayını şansa bağlamaktadırlar. Araştırmacı Tyrell bu konuda şöyle demektedir: “insanlar her gece çok sayıda rüya görürler. Bunların çok azını uyandıktan sonra hatırlarlar. Bu hatırladıkları rüyalardan bir kısmı çıkar ve sonra da bunu büyütürler “
Acaba insan uykudayken bazı şeyleri bilmede daha mı güçlü oluyor? Yoksa rüyalara müdahale eden başka güçler mi var? İnsanın rüya görürken beyninde neler olup bittiğini öğrenene kadar bu sorular cevapsız kalacağa benziyor…
0 yorum: